T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / SİNCAN - Borsa İstanbul Sincan Kayalıboğaz İlkokulu

OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ, SONUÇLARI VE TEDAVİSİ

Diğer fobilerde olduğu gibi, okula girdikten sonra oluşan korkularda da kalıtımsal ve yapısal etkenlerden çok, psikolojik yaşantıların daha önemli bir yer tuttuğu görülür.

Okul fobisi olan çocuk görünüşte nedensiz olarak okula gitmekten korkmaktadır. Ancak bu korkuyu oluşturan bazı temel etkenler vardır.

Bunların başında yaygın bir baskının egemen olduğu aile ortamı sayılabilir.

Okul fobisi olan çocukların yaşamlarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülür.

Bu tür annelerin sürekli olarak çocuklarını memnun ederek onların sevgilerini kazanma çabası içinde oldukları, tüm gereksinimlerini karşıladıkları ve onları sürekli olarak kırıklığa uğramaktan korudukları dikkatimizi çeker.

Bu anneler özellikle çocukların bedensel rahatsızlıklarıyla yakından ilgilidirler.

 Çocuklar gözlerinin önünde olmadığında kendilerini çok yalnız hissederler. Psikolojik ve fizyolojik olarak çocuklarıyla yakın olma gereksinimi duyarlar.

Bu anneler, çocuklarını anaokullarına göndermekten kaçındıkları gibi, arkadaşlarının evine bile oyun oynamak üzere göndermekten kaçınırlar.

İşte yaşamın ilk yıllarındaki bu tür bir anne-çocuk ilişkisi çocuğun okula başladığı sırada önemli bir engel oluşturur.

Annelerin bu koruyucu ve baskılı ortamdan bir an olsun uzak kalmamış bu çocukların yabancı bir çevrede ve tanımadıkları insanlarla birlikte günlerini geçirmeleri onları son derece huzursuz kılar.

Okul fobisi olan çocukların babaları da aşırı bağımlılık ve koruma konusunda eşleriyle işbirliği içindedir.

Böylelikle okul fobisi olan çocuklarda şu temel karakteristik kişilik özelliği gelişir:

1.Bu çocuklar anne babaları tarafından aşırı korunma sonucu bağımlı, anne babaya adeta yapışık bir birey olarak gelişirler.

2.Tüm gereksinimlerin karşılanması, çocuğun çok isteyen ve hileye başvuran bir birey olmasına yol açar. Bu tür çocuklar istedikleri her şeye istedikleri an kavuşurlar.

3.Anne ve babaların disiplin konusundaki yetersizlik ve başarısızlıkları nedeniyle gerektiğinde çocuğun isteklerine set çekilmemesi onda egemenlik duygusunun gelişmesine neden olur.

Bu durumda çocuk, sadece kendisine ilişkin konulara değil tüm ev işlerine karışır.

Bu tür ailesel nedenler sadece okul fobisini oluşturan tek etken grubu değildir.

Ayrılık endişesi, değişiklik ve sıkıntı da okul fobisinin nedenleri arasında sayılabilir. Anne ve babanın hastalığı, evde yangın çıkması ya da hırsızlık olması vb. çocuğun evden uzaklaşmasını engelleyen etkenlerdir.

Böyle durumlarda çocuk kendini evde bulunmakla sorumlu tutar.

Değişiklik bazı çocuklarda okul fobisinin oluşumu için tek neden olabilir; yeni eve, yeni koşullara, yeni okula ya da sınıfa geçme bu fobiye neden olabilir.

OKUL FOBİSİNİN SONUÇLARI VE TEDAVİSİ

Okul fobisi çocuğun okuldan, sosyal faaliyetlerden ve öğrenme yaşantısından uzaklaşmasına neden olduğundan, akademik ve sosyal gelişmeyi ciddi bir biçimde etkilemektedir. Okul fobisi özellikle kronik olduğu takdirde, ergenlik döneminde gençliğin diğer nörotik belirtilerden daha zorlu birtakım psikolojik sorunların oluşumuna yol açar.

Okul fobisinin en çok yaygın olduğu5-8 yaşlarında bıraktığı olumsuz iz, ikinci yoğun rastlanan yaş grubu olan 11-14 yaşlarına oranla daha azdır.

Okuldan uzak kalmanın getireceği sorunlar nedeniyle okul fobisi olan çocukların elden geldiğince bir an önce okula dönmeleri amaçlanır.

Uzmanların çoğu, çocuğun okula dönmesinden önce sorunun nedenlerini anlamasına yardımcı olmak ve endişelerini azaltmak amacıyla bir süre için psikoterapi yapılmasını önermektedirler.

6-12 ay gibi bir tedavi sürecinden sonra çocukların okula dönmelerinin başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür.

 Kronik okul fobisinde çocuğun okula dönmesinde psikoterapi olumlu sonuç verir.

 Bu tür babalar ev içinde birtakım kurallar koyma ya da disiplin uygulama yerine, sürekli bir barış ve sakinlik ortamının olmasının olmasını yeğlerler. Böyle bir tedavi yöntemine girişmeden çocuğun okula dönmesi onun okulda giderek daha çok mutsuz olmasına ve gerek sosyal, gerekse akademik başarısı açısından arkadaşları arasındaki statüsünü kaybetmesine neden olur.

 

                                          Düzenleyen: Rehber Öğretmen Işılay Özlem AYYILDIZ

 

27-10-201727-10-2017

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 09.10.2017 - Güncelleme: 06.10.2020 09:11 - Görüntülenme: 1068
  Beğen | 0  kişi beğendi